|
Ben İngilizce çalıştım.
Sen İngilizce çalıştın.
O İngilizce çalıştı.
Sen İngilizce çalıştın.
O İngilizce çalıştı.
Biz ingilizce çalıştık.
Siz İngilizce çalıştınız.
Onlar İngilizce çalıştılar.
Present perfect tense örnek cümleler
I have been in New York.
New York'ta bulundum.
You have listened to Britney Spears in the concert.
Sen Konserde Britney Spears’i dinledin.
I have seen that movie.
Ben o filmi gördüm.
He has paid his income tax.
O gelir vergisini ödedi.
They have explained the Big Bang Theory.
Onlar Büyük Patlama teorisini açıkladılar.
Sen Konserde Britney Spears’i dinledin.
I have seen that movie.
Ben o filmi gördüm.
He has paid his income tax.
O gelir vergisini ödedi.
They have explained the Big Bang Theory.
Onlar Büyük Patlama teorisini açıkladılar.
Present perfect tense ile zaman zarfı
*zaman belirten kelimeler, cümlede farklı yerlere gelebilir.
I have done that joke before.
Ben o şakayı önceden yaptım.
We have already learnt the news.
Haberleri çoktan öğrendik.
I have never seen a ghost.
Ben asla bir hayalet görmedim.
The director hasn't come yet.
Müdür henüz gelmedi.
We have just met the Japanese businessman.
Japon işadamıyla daha şimdi buluştuk.
The dog hasn't eaten his meal since yesterday.
Köpek dünden beri yemeğini yemedi.
I have been on holiday for 2 days.
İki günden beri tatildeydim.
Müdür henüz gelmedi.
We have just met the Japanese businessman.
Japon işadamıyla daha şimdi buluştuk.
The dog hasn't eaten his meal since yesterday.
Köpek dünden beri yemeğini yemedi.
I have been on holiday for 2 days.
İki günden beri tatildeydim.
Present perfect tense ile olumsuz cümleler
* to have yardımcı fiililin olumsuzu kullanılarak kurulur.
Özne | Yüklem | ||||
Yardımcı fiil | Fiilin 3. şekli | ||||
I | haven't (have not) | swum. | |||
You | |||||
He/She/It | hasn't (has not) | ||||
We | haven't (have not) | ||||
You | |||||
They |
Ben yüzmedim.
Sen yüzmedin.
O yüzmedi.
Sen yüzmedin.
O yüzmedi.
Biz yüzmedik.
Siz yüzmediniz.
Onlar yüzmediler.
Present perfect tense ile ilgili olumsuz cümleler
My friend hasn't sing a karaoke song.
Arkadaşım karaoke şarkısı söylemedi.
The movie "Saw" haven't gotton the Oscar Prize.
"Testere" filmi Oskar ödülü almadı.
You haven't played tennis.
Sen tenis oynamadın.
Present Perfect Tense çoğunlukla bazı zarflarla (adverb) birlikte kullanılır. Şimdi bu durumları örnekleriyle birlikte görelim.
Already
Yet
“Already” şu anda, bu durumda, konuştuğumuz anda anlamına gelir. Yalnızca olumlu cümlede kullanılır. Cümledeki yeri yardımcı fiil “have” ile asıl fiil arasındadır.
“Yet” henüz anlamını taşır. Bu kelime ise soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Yani “yet” kullanılarak sorulan bir soru cümlesine olumlu cevap vermek istiyorsak “already”, olumsuz cevap vermek istiyorsak “yet” kullanarak cevap vereceğiz. “Yet”in cümledeki yeri sondadır. Örneğin,
Has the director come yet?
Henüz (Şu ana kadar) müdür geldi mi?
Yes, he has already come.
Evet, o geldi. (O halen gelmiş bulunuyor, şu anda buradadır.)
No, he has not come yet.
Hayır, o henüz gelmedi.
“Yet” henüz anlamını taşır. Bu kelime ise soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır. Yani “yet” kullanılarak sorulan bir soru cümlesine olumlu cevap vermek istiyorsak “already”, olumsuz cevap vermek istiyorsak “yet” kullanarak cevap vereceğiz. “Yet”in cümledeki yeri sondadır. Örneğin,
Has the director come yet?
Henüz (Şu ana kadar) müdür geldi mi?
Yes, he has already come.
Evet, o geldi. (O halen gelmiş bulunuyor, şu anda buradadır.)
No, he has not come yet.
Hayır, o henüz gelmedi.
İngilizce already zarfı ile ilgili ilave bilgiler almak için tıklayabilirsiniz.
İngilizce yet zarfı ile ilgili ilave bilgiler almak için tıklayabilirsiniz
Ever
Never
Her ikisi de “hiç” anlamına gelir. “Ever” soru cümlelerinde, “never” ise olumsuz cümlelerde kullanılır.
Have you ever been to Japan?Siz hiç Japonya’da bulundunuz mu?
Yes, I have been to Japan.Evet, ben Japonya’da bulundum.
No, I have never been to Japan.Hayır, ben Japonya’da hiç bulunmadım.
Have you ever been to Japan?Siz hiç Japonya’da bulundunuz mu?
Yes, I have been to Japan.Evet, ben Japonya’da bulundum.
No, I have never been to Japan.Hayır, ben Japonya’da hiç bulunmadım.
İngilizce ever zarfı ile ilgili ilave bilgiler almak için tıklayabilirsiniz.
İngilizce never zarfı ile ilgili ilave bilgiler almak için tıklayabilirsiniz
Just
Henüz bitmiş bir IşI ifade etmek için, cümleyi yardımcı fiil ile asıl fiil arasına “just” koyarak kurarız.
I have just locked the door.
Kapıyı tam şimdi kilitledim.
Ali has just come home.
Ali tam şimdi eve geldi.
Have they just gone out?
Onlar tam şimdi mi gittiler?
I have just locked the door.
Kapıyı tam şimdi kilitledim.
Ali has just come home.
Ali tam şimdi eve geldi.
Have they just gone out?
Onlar tam şimdi mi gittiler?
İngilizce just zarfı ile ilgili ilave bilgiler almak için tıklayabilirsiniz
Since
For
Bu edatların ikisi de Türkçe’de “den beri” anlamına gelir. Yani Türkçe’deki, “den beri” İngilizce’de iki türlü söylenir.
“Since”den sonra daima bir zaman adı gelir. “For”dan sonra ise daima bir zaman süresi gelir. (Bir zaman ölçüsü)
since last week geçen haftadan beri
since last summer geçen yazdan beri
since last year geçen seneden beri
since one o’clock saat birden beri
since two o’clock saat ikiden beri
since twelve o’clock saat onikiden beri
since Sunday pazardan beri.
Veya bir sene adı, yani belli bir tarih koyabiliriz.
Since 1936 1936’dan beri
Since 1950 1950’den beri
“For” edatını kullanmak istersek “for”dan sonra bir zaman ölçüsü koymak gerekir.
For one minute bir dakikadan beri
For two hours iki saatten beri
For three days üç günden beri
For five weeks beş haftadan beri
For ten years on yıldan beri
I have lived in İstanbul for ten years.
On yıldan beri İstanbul’da oturdum. (yaşadım.)
“Since”den sonra daima bir zaman adı gelir. “For”dan sonra ise daima bir zaman süresi gelir. (Bir zaman ölçüsü)
since last week geçen haftadan beri
since last summer geçen yazdan beri
since last year geçen seneden beri
since one o’clock saat birden beri
since two o’clock saat ikiden beri
since twelve o’clock saat onikiden beri
since Sunday pazardan beri.
Veya bir sene adı, yani belli bir tarih koyabiliriz.
Since 1936 1936’dan beri
Since 1950 1950’den beri
“For” edatını kullanmak istersek “for”dan sonra bir zaman ölçüsü koymak gerekir.
For one minute bir dakikadan beri
For two hours iki saatten beri
For three days üç günden beri
For five weeks beş haftadan beri
For ten years on yıldan beri
I have lived in İstanbul for ten years.
On yıldan beri İstanbul’da oturdum. (yaşadım.)
I have studied at home since 6 o’clock.
Saat altıdan beri evde çalıştım.
(Veya bir saattir evde çalıştım.)
Saat altıdan beri evde çalıştım.
(Veya bir saattir evde çalıştım.)
I have studied at home for one hour.
Bir saatten beri evde çalıştım.
(Veya bir saattir evde çalıştım.)
She has painted three pictures since last month.
O, geçen aydan beri üç resim yaptı.
How long have you been in this country?
Ne kadar zamandan beri bu ülkede kaldınız?
I have been in this country since last year.
Geçen yıldan beri bu ülkede kaldım.
Bir saatten beri evde çalıştım.
(Veya bir saattir evde çalıştım.)
She has painted three pictures since last month.
O, geçen aydan beri üç resim yaptı.
How long have you been in this country?
Ne kadar zamandan beri bu ülkede kaldınız?
I have been in this country since last year.
Geçen yıldan beri bu ülkede kaldım.
Ali has known Ayşe since high school.
Ali, Ayşe’yi liseden beri tanır.
Ali, Ayşe’yi liseden beri tanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder